4 Aralık 2013 Çarşamba

Tasarruf açığı artıyor

Bir süredir cari açık yerine daha çok tasarruf açığını tartışıyoruz. İyi de oluyor. Makroekonomide cari açık ile tasarruf açığı, yani yatırımlar ile iç tasarruflar arasındaki fark aynı gerçekliğin iki ayrı yüzüdür. Ama yine de tartışmanın iç tasarruf yetersizliğine odaklanması yararlı çünkü sıradan vatandaşa cari açığı düşürmenin meşakkatli bir yol olduğunu anlatma fırsatını veriyor. Tabii hükümetin iktisatçı olmayan üyelerine de...

Son yıllarda iç tasarruf oranı (özel + kamu tasarruflarının GSYH içindeki payı) süratle düştü. 2011’de bu oran yüzde yüzde 10,7’ye kadar gerilemişti. 2012’de durağanlaşan tüketim ve net ihracata dayalı büyüme sayesinde yüzde 14,5’e yükseldi. Ancak aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi bu yıl yüzde 12,6’ya gerilemesi bekleniyor. Kalkınma Bakanlığı’nın 25 Ekim’de yayımladığı ‘ekonominin genel dengesi’ tablosu yatırım-tasarruf-cari açık-büyüme etkileşimlerini tartışmak açısından son derece yararlı çünkü hem mevcut durumu hem de hükümetin gelecek yılda temel ekonomik dengelerle ilgili öngörülerini sergiliyor.

Düşen yatırımlar ve tasarruflar 

Bu yıl hükümet yüzde 4’ün biraz altında bir büyüme bekliyor. Şahsen büyümenin yüzde 4’ün biraz üzerinde olacağı kanaatindeyim ama yüzde 4’e yakın bir büyüme de geçen yılın düşük büyümesine (yüzde 2,2) kıyasla başarı sayılır. Ama bu başarı temel dengelerdeki bozulmayla gölgeleniyor. Kalkınma Bakanlığı’nın tahminine göre geçen yıla kıyasla bu yıl yatırımıların payı düşüyor (eksi 0.4 puan) ama aynı zamanda iç tasarrufların payında da 1.9 puanlık bir düşüş bekleniyor. Bu düşüşün iki nedeni var: Özel tüketimin payındaki artış (1.3 puan) ile kullanılabilir gelirin payındaki azalma (-0.5 puan). Tek teselli kamu tasarruflarında düşüş olmaması. Bu gelişmelerin sonucunda cari açıkta 1.5 puanlık (yüzde 6.1’den 7.6’ya) bir artış bekleniyor. Kısacası, bu yıl dengeli büyüme açısından kayıp bir yıl olacak gibi duruyor. Büyümeyi bir türlü daha az tüketim daha fazla ihracat patikas
ına oturtamıyoruz. 


Ekonominin genel dengesi (yüzde olarak GSYH payları)

2012
2013
Değişim
2014
Değişim
Yatırımlar
20.6
20.2
-0.4
20.0
-0.2
İç tasaruflar
14.5
12.6
-1.9
13.7
+1.1
     Özel
     Kamu
11.6
  2.9
  9.7
  2.9
-1.9
  0.0
11.3
  2.4
+1.6
 -0.5
 T. açığı=Cari açık
  6.1
  7.6
+1.5
  6.3
-1.3
Özel tüketim
73.2
74.5
+1.3
73.4
-0.9
Özel kullanılab. gelir
84.8
84.3
-0.5
84.7
+0.4


Umutlar 2014’e kaldı 

2014 ekonomi programı temel dengesizliklerde büyük ölçüde düzeltme öngörüyor. Bu programa göre gelecek yıl yatırımların payında 0.2 punalık bir azalma olurken, özel tüketimin payı da 0.9 puan azalacak. Buna karşılık kullanılabilir gelirin payı 0.4 puan artacak. Kısacası, harcayabileceğimiz gelir artarken tüketimi çok daha az arttırıp özel tasarufları önemli ölçüde arttıracağız. Bu arada kamu tasarruflarının payının da 0.5 puan azalmasının planlandığını not edelim. Ne de olsa 2014’te çifte seçim var. Kamu tasarruflarındaki düşüş kullanılabilir gelirdeki artışla tutarlı. Artık vergi yükümüz mü azalır yoksa sosyal transferler mi artar ya da her ikisi de mi olur, onu bilemiyorum. Bu gelişmelerin sonucu olarak da cari açık oranının 1.3 puanlık düşüşle yüzde 6.3’e gerilemesi umuluyor. Daha düşük cari açıkla en az bu yıl kadar büyümek; doğrusu kulağa hoş geliyor.

Yine de kritik soruyu soralım: Bu öngörülerin gerçekleşme şansı nedir? Özel tasarrufları arttırmaya zorlayan yegâne iki politika kredi kartı taksitlerine getirilmek istenen sınırlamalar ile son aylarda artan kredi faizleri. Bu politikalar vatandaşın tüketim iştahını gerektiği kadar kesmeye yeter mi? Şüpheliyim ama umarım yanılırım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder