23 Eylül 2014 Salı

2023 hedeflerini sorgulamak

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) temel propaganda malzemesi 2023 vizyonu.
Bu vizyonun siyasal hedeflerini tartışmak zor. Dilin kemiği olmadığı gibi “ileri demokrasi” gibi büyük iddiaların hesaba kitaba gelir tarafı yok.  Ama ekonomik hedefler öyle değil. Türkiye ekonomisinin temel özelliklerine vâkıfsanız, biraz hesap kitap yaparak 2023 ekonomi vizyonunun gerçekçi olup olmadığını kolayca sorgulayabilirsiniz.
2023 hedefleri üç yıl önce yüksek büyüme ortamında ortaya atılmıştı. O günden bu güne Türkiye ekonomisi beklenenden daha kötü bir büyüme performansı sergiledi.  Ama AKP ısrarla 2023’te GSYH’yı 2 trilyon dolara ulaştıracağını, bu sayede kişi başına gelirin 25 bin dolara yükseleceğini, işsizlik oranını da yüzde 5’e düşüreceğini iddia ediyor.
GSYH, 2013 yılında 822 milyar dolardı. Bu yıl en iyi ihtimalle nominal olarak yüzde 12 artacak (yüzde 4 reel artış + yüzde 8 enflasyon). Nominal artıştan Türk Lirası’nın 2013 Haziran’ından 2014 Haziran’ına yüzde 10’luk değer kaybını bu artıştan çıkarmak gerekiyor. Demek ki bu yıl dolar cinsinden GSYH en iyi ihtimalle yüzde 2 artarak yuvarlak hesap 840 milyar dolara yükselecek. Bileşik büyüme hesabı GSYH’nın 2023’te 2 trilyon doları bulması için her yıl dolar cinsinden ortalama büyüme hızının yüzde 10 olması gerektiğini gösteriyor.
Türk Lirası’nın reel değerinin 2023’e kadar değişmeyeceğini kabul edersek, dolar cinsinden GSYH artışı reel büyüme oranı ile dolar enflasyonunun toplamına eşit olur. Merkez Bankası mevcut reel kurun yeterince rekabetçi olduğunu düşünüyor. Bu düşünceyi kabul edelim ve Türk Lirası’nın reel değerini koruyacağını (reel kur endeksi 110 civarında kalacak) kabul edelim. Yıllık dolar enflasyonunu yüzde 2 alırsak, reel kurun değişmeyeceği varsayımı altında bile reel GSYH artışının yıllık ortalamasının yüzde 8 olması gerekiyor. Bu artış hızı Türkiye ekonomisinin potansiyel büyümesinin fazlasıyla üzerinde. Türkiye ekonomisi son 2,5 yılda ortalama yüzde 3,5 civarında büyüdü. Bu dönemde verimlilik artışlarının büyümeye katkısı sıfır oldu.
“Peki senin 2023 tahminlerin nedir?” diye sorabilirsiniz. Baz senaryomu özetleyeyim: Zor ekonomik reformların yapılabileceğini sanmıyorum. Kayırmacılıktan ve hukuk dışı uyglamalardan vazgeçilirse yatırım ortamı bir miktar iyileşir, orta verimlilik artışı da 1 yüzde puan civarında olabilir. Bu koşullarda GSYH gelecek 9 yılda ortalama yüzde 4 civarında büyüyebilir. Dolar enflasyonu için yıllık yüzde 2 artış ekleyebiliriz. Dolar cinsinden ortalama GSYH artışı yüzde 6 eder. Bu tempoyla GSYH 2023’te 1,4 trilyona, kişi başına gelir de 16 bin dolara çıkar. Eğer, AKP ekonomide köklü reformlar yaparak verimlilik artışını 2 yüzde puana çıkartabilirse, GSYH 9 yılda 1,5 trilyon dolara, kişi başına gelir de 18 bin dolara ulaşabilir. Yapılabileceğinin en iyisi bundan ibarettir.

İşsizliğe gelince. Ortalama yüzde 4 reel büyüme ve ortalama 1 yüzde puanlık verimlilik artışı çerçevesinde istihdamın ortalama yüzde 2,5 artacağını tahmin edebiliriz. Bu artışın nispeten yüksek bir büyüme-istihdam esnekliği (yüzde 62) varsaydığını not edelim. Daha yüksek verimlilik artışları sayesinde reel büyüme yüzde 5’e yükselse bile istihdam artışının değişmeyeceğini belirteyim. Yüzde 2,5’lik istihdam artışı ancak işgücü artışını karşılar. Bu durumda 2023’te Türkiye işgücü piyasasında toplam istihdamı 32,6 milyon, toplam işgücünü 35,8 milyon, işsizilk oranını da  yaklaşık yüzde 9 olarak hesaplıyorum. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizilk oranı mayıs döneminde yüzde 9,5’e yükselmişti. Açıkça görülüyor ki, bırakın yüzde 5’i, işsizliği yüzde 8’e indirmek için bile daha yüksek büyüme şart.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder