25 Eylül 2014 Perşembe

İşsizlikte büyük artış

Geçen hafta yayınlanan haziran dönemi işgücü istatistikleri işsizlikte yeni bir döneme girilmekte olduğunun işaretlerini verdi.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı mayıs döneminde yüzde 9,2’den 9,5’e sıçramıştı. Haziran döneminde ise yüzde 9,9’a ikinci bir sıçrama yaptı. Tarım dışı işsizlik oranlarında artış daha da yüksek: Nisan döneminde yüzde 11,1 olan oran mayıs döneminde 11,5’e, haziran döneminde de 12’ye tırmandı. Bu çarpıcı gelişmenin ana nedeni istihdamdaki gerileme. İki ayda tarım dışı istihdam 40 bin azaldı. Buna karşılık işgücü 189 bin arttı. Sonuçta iki ay içinde işsiz sayısı 2 milyon 546 binden 2 milyon 775 bine fırladı ve işsizler ordusuna 229 bin kişi daha eklenmiş oldu.
İşsizlikte iki ayda 0,9 puanlık artış ekonomik kriz dönemleri dışında alışıldık bir olgu değildir. İşgücü piyasasında yeni eğilimlerin ortaya çıkıp çıkmadığı, çıktıysa işsizliğin nereye varacağı, gidişatın muhtemel siyasal sonuçları irdelenmek durumundadır.
2013’ün birinci çeyreğinden 2014’ün birinci çeyreğine GSYH yüzde 4,6 oranında arttı. Türkiye ekonomisinin mevcut koşullarında oldukça yüksek sayılabilecek bu büyüme oranı tarım dışı sektörlerde makul olmayan ölçüde istihdam yarattı. Nitekim bu dönemde istihdam artışı 1 milyon 179 bin, artış oranı da yüzde 5,1 oldu. İstihdam artışı GSYH büyüme oranından daha yüksek oldu! Aynı dönemde işgücü de yüzde 5,4 oranında arttığından işsiz sayısı 196 bin arttı, tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 10,8’den 11,1’e yükseldi.
Yüksek işgücü ve yüksek istihdam artışları bir arada düşünüldüğünde işsizliğin sınırlı ölçüde artması kuşkusuz olumlu bir gelişmeydi. İstihdam büyümesi ekonomik büyümeden daha yüksek olduğundan madalyonun diğer yüzünde emek verimliliğinin azalması var ama konumuz işsizlik olduğundan bu tatsız gelişmeyi geçelim. Bu yılın ikinci çeyreğinden itibaren işgücü piyasasında hava bozdu. Yukarıda da belirttiğim gibi işsiz sayısındaki iki aylık artış, öncesindeki bir yıllık artıştan daha yüksek.
Peki ne oldu? Gayet basit: Tarım dışı işgücünün yılık artış temposu son iki ayda yüzde 4,9. Bir miktar yavaşlama var ama işgücünde yüksek artış devam etmiş. Buna karşılılık tarım dışı istihdam azalmış. İnşaat sektöründe son iki ayda 100 bin, sanayide ise 40 bin istihdam kaybı var. Hizmetlerde 100 binlik istihdam artışı bu kayıpları telafi etmeye yetmiyor. İstihdamdaki bu gerileme bir ölçüde ikinci çeyrekte ekonominin küçülmesi ile açıklanabilir. Nitekim, ikinci çeyrekte GSYH yüzde 0,5 azaldı. Yıllık büyüme oranı da yüzde 4,7’den 2,1’e geriledi. İnşaatta büyük sorun yaşanmakta olduğunu istihdam kayıpları teyit ediyor. Sanayide ise büyümenin az da olsa devam etmesine rağmen istihdam kaybı, yüksek istihdam yaratan büyümenin sonuna geldiğimizin işareti olabilir.
Önümüzdeki dönemde büyümenin bir miktar yükselmesi bekleniyor. Ancak yüzde 3 civarında bir büyümeyle birlikte makul istihdam artışlarına dönüş olacaksa, işsizlik artmaya devam edecek demektir. Betam’ın işsizlik öncü göstergesi işsizliğin temmuz döneminde de artacağını öngörüyor. Bu koşullarda işgücü artışında yavaşlama kaçınılmaz olsa da işsizliğin önümüzdeki aylarda artmaya devam etmesi sürpriz olmayacak.

En geç haziran ayında yapılacak genel seçimlerde referandum çoğunluğunu elde etmeyi hedefleyen iktidar partisi, ki bu yüzde 50’nin üzerinde oy almayı gerektirir, son derece tatsız bir gelişmeyle karşı karşıya. İşsizliğin artmasına seyirci kalması düşünülemez. Ancak makroekonomik dengeleri bozmadan ekonomik büyümeyi  artırması da çok zor. Bakalım AKP iktidarı hızla artmaya başlayan işsizliğe ne tepki verecek?
Not: Bu yazı 23 Eylül 2014 tarihli Zaman gazetesinde yayınlanmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder