31 Ocak 2015 Cumartesi

Merkez Bankası’ndan faiz yanıtı

Bu yılın ilk enflasyon raporu Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından pazartesi günü açıklandı.
Raporun ve Başçı’nın Cumhurbaşkanı’nın para-faiz politikasına yönelik şiddetli eleştirilerine dolaylı da olsa ne yanıt vereceğini merak ediyordum. Rapor dolaylı olarak yanıt veriyor. Başçı da soru-yanıt bölümünde doğrudan yanıt verdi. Rapor özet olarak, “Merak etmeyin enflasyonda esaslı bir düşüş olacak ve bu düşüşe paralel olarak faiz indirimi politikamız devam edecek, büyüme de geçen yıla kıyasla daha yüksek olacak.” diyor. Başçı ise “Ocak ayı yıllık enflasyon yeterince düşük olursa Para Politikası Kurulu’nu (PPK) 4 Şubat’ta toplar faizleri gözden geçiririz.” dedi.
Bu yanıtlar Cumhurbaşkanı’nı ve yakın çevresini tatmin eder mi bilemem. Bunu önümüzdeki günlerde öğreniriz. Büyük olasılıkla ‘negatif reel faiz lobisi’ biraz bekleyecek. Ocak ayı enflasyonu bayağı düşük gelir ve PPK acil olarak toplanıp politika faizini 50 baz puan daha düşürürse, Saray ile Merkez Bankası arasındaki faiz kavgası bir süre rafa kalkar. Enflasyon raporunu izleyerek Merkez Bankası’nın 2015’i nasıl öngördüğüne yakından bakalım. En önemli mesaj bu yıl yıl sonu enflasyon tahmininin ortalama yüzde 5,5 olacağı. Bu güne dek Merkez Bankası’nın yıl başında yaptığı enflasyon tahminlerini tutturduğu görülmedi. Ama bu kez tahminlerin, en az bu yıl için doğru çıkabileceği kanaatindeyim. Yıl başı yazımda yıl sonunda enflasyonun baz etkisi, petrol fiyatları ve normalleşen gıda fiyatları ile yüzde 6 civarına inmesini beklediğimi yazmıştım.
Rapor da aşağı yukarı bunları söylüyor. Ama dahası para politikasında sıkı duruşu bırakmayacağını bir kez daha vurguluyor. Piyasaya para verirken uyguladığı faiz son dönemde politika faizi olsa da gecelik faiz silahını elinde tuttuğunu sık sık hatırlatıyor. Gecelik faiz koridorunun tepesi yüzde 11,25’te duruyor. Başçı önümüzdeki aylarda politika faizini indirirken koridorda daha temkinli olacaklarını söylüyorlar. Yani gerekirse, özellikle dış gelişmelere bağlı olarak, fiilen uygulanan faizi yükseltebilirler.
Bu kez Merkez Bankası enflasyon konusunda daha sağlam duruyor gibi gözükse de bazı riskleri göz ardı etmemek gerekiyor. Baz etkisi sağlam bir argüman. En azından nisana kadar yıllık enflasyon düşmeye devam eder, çünkü geçen yıl çok yüksek olmuştu. Gıda fiyatlarında sorun çıkmaz. Bu yıl kuraklık beklenmiyor. Bizim enflasyonun baş sorumlusu döviz kurunun ise sakin olması bekleniyor. Merkez Bankası bu konuda kendine güveniyor. Bu tabii aynı zamanda siyasal baskıyla faizleri düşürmeyeceği anlamına da geliyor. Geriye petrol fiyatları kalıyor. Bu kalemden büyük bir katkı gelmeyebilir. Geçen yazımda anlatmaya çalıştığım gibi önümüzdeki aylarda petrol fiyatları 60-70 dolar seviyesine çıkabilir.
Geriye faiz kavgasının ana unsuru büyüme kalıyor. Rapor bu yıl büyümenin geçen yıla kıyasla daha yüksek olacağını söylüyor. Merkez Bankası Avrupa’da canlanma, sınırlarımızdaki savaşta da yatışma beklemediği için ihracattan umutlu değil. Ama özel tüketimde ve özel yatırımlarda bir canlanma bekliyor. Buna karşılık öngörülen sıkı bütçeye sadık kalınmasını bekliyor. Bu açıklamalardan Merkez Bankası’nın yüzde 4 civarı bir büyüme beklediğini çıkarabiliriz. Bu da Orta Vadeli Program’a uygun.

Bu noktada iki soru sorabiliriz. 1) Bu büyüme Cumhurbaşkanı’nı tatmin eder mi? 2) Büyüme yüzde 4’ü bulur mu? Birinci soruya yanıtım “hayır” olur. Ama bu büyüme hükümetin resmi programları ile uyumlu olur. İkinci soruya ise 2015 yazımda yanıt vermiştim. Şahsen yüzde 3 civarı bir büyüme bekliyorum. Ancak enflasyondan taviz verilerek iç talep fazlasıyla canlandırılırsa büyüme yükselebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder