23 Şubat 2015 Pazartesi

Syriza, uzlaşmayı seçti

Korkulan olmadı. Radikal solcu Syriza hükümeti Troyka ile seçimden bu yana oynadığı poker partisini sonlandırarak uzlaşmayı seçti.
Saatlerce sürmesi beklenen ancak 2 saatte biten cuma günkü toplantı, anlaşmayla sonuçlandı. 28 Şubat’ta sona eren mevcut istikrar programı anlaşması 4 aylığına uzatılıyor. Sonrasına sonra bakılacak. Böylece Yunanistan iflas etmeyecek, Troyka son taksitleri ödeyecek. Son derece katı davranan Almanları Fransa’nın yumuşattığı söyleniyor. Le Monde gazetesine göre toplantıdan bir gün önce öğle yemeğinde misafir ettiği Şansölye Merkel’i Başkan Hollande ikna etmeyi başarmış.
Anlaşma neler içeriyor? Önce bir sözcük sorununu açığa kavuşturalım. Yunanlıların nefret ettiği ‘Troyka” sözcüğü resmen silindi. Onun yerine artık ‘Kurumlar” sözcüğü kullanılıyor. Değişen bir şey yok; Avrupa Konseyi, Avrupa Merkez Bankası ve IMF, Yunanistan’ın kreditörleri ve kontrolörleri olmaya devam ediyorlar. Syriza hükümeti mevcut istikrar programını çöpe atamadı. Yapılmış reformlara dokunmamayı ve bütçe dengelerini bozacak adımlar atmamayı taahhüt etti. Milli gelirinin yüzde 175’ine varan 320 milyar Avro kamu borcunu yeniden müzakere etmeyi de yeni anlaşmaya erteledi. Buna karşılık 28 Şubat’ta sona eren 240 milyar Avroluk anlaşma 4 ay uzatılıyor. Yunanlıların henüz almadığı 130 milyar tahsil edilebilecek ve Yunanistan iflas etmeyecek.
Bu dört ay süresince Syriza kendi reformlarını yapabilecek. Ancak bu reformların neler olduğunu pazartesiye kadar (bugün) bildirmesi gerekiyor. Bunu özellikle Almanların istediği belirtiliyor. Alman hükümeti, bu anlaşmayı başka türlü parlamentoya kabul ettiremeyeceğini söylemiş. Yunanistan ile Kurumlar’ın ilişkilerinin odak noktasını bundan böyle bu reform listesi oluşturacak. Syriza gelecek hazirana kadar bütçe dengelerini zedeleyecek politikalar uygulamamayı kabul etmiş durumda. İfadelerden benim anladığım eski anlaşmada yüzde 3 olarak belirlenen faiz dışı bütçe fazlası da en azından hazirana kadar geçerli. Ama Başbakan Tsipras, böyle düşünmüyor. Anlaşmanın gerçek dışı faiz dışı fazlalara son verdiğini söylüyor. Syriza faiz dışı fazlayı yüzde 1,5’e düşürmeyi ve bu yolla vaat ettiği sosyal harcamaları finanse etmeyi planlıyordu. Bunu yapabilecek mi emin değilim.
Bu manzara ilk bakışta Syriza’nın önemli taviz verdiği izlenimini doğuruyor. Ancak Syriza anlaşmazlığı kopma noktasına getirmeden vaatleriyle daha uyumlu yeni bir anlaşma yapmayı hâlâ başarabilir. Yunan Maliye Bakanı Yanis Varufatkis, “Yunanistan Momerandumu (mevcut kemer sıkma programı) geride bırakıyor ve reformların ve kaderinin eş müellifi oluyor.” diye bir açıklama yapmış. “Eş” demeseydi abartalı olurdu ama bu anlaşmayla Yunanistan’ın müzakerelerde başını öne eğen taraf olmaktan çıktığı gerçek. Syriza hükümeti başta vergi kaçağını önlemeye yönelik reformları iyi tasarlar ve uygulamaya başlarsa adaletsiz Troyka programının tümümü olmasa da bir kısmını çöpe atmayı başarabilir.
Başarılı bir vergi reformu elbette bir yandan Syriza’nın sosyal programını desteklemeye, diğer yandan da borçları kuruş kuruş ödemeye yetmez. Bunun için borçların kısmen silinmesi, kalanın yeniden yapılandırılması ve Yunan ekonomisinin artık büyümeye başlaması şart. Ancak böyle bir strateji Syriza’ya sosyal vaatlerini finanse etmek için gereken mali kaynağı sağlayabilir.

Tsipras, toplantıdan sonra şu teşhisi yapmış: “Ülkemiz anlamlı bir çatışmayı kazandı ama savaşı henüz kazanmadı. Mücadelenin çetin kısmı hükümetin önünde duruyor.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder