1 Ocak 2014 Çarşamba

Yolsuzluk, ekonomi ve seçmen davranışı

Yeni yılın ilk yazısı. Herşeye rağmen 2014’ün Türkiye için istikrarlı, demokrasinin ve barışın gelişeceği, refahın artacağı bir yıl olmasını dileyelim. Ama gidişat malum. İktidar partisinin inanmış destekçilerini bir yana bırakırsak herkesin sorduğu soruyu sanırım basitçe şöyle formüle edebiliriz: Türkiye nereye gidiyor? Zor soru. Son yazımda siyasal belirsizliğin had safhada olduğunu belirtmiştim.
Sayın Başbakanın nereye götürmek istediği belli. Güçül bir başkanlık sisteminde başkan olmak ve Türkiye’yi inandığı gibi, bildiği gibi yönetmek istiyor. Bunun için yüzde 50 oy oranını korumak amacıyla seçmenlerini son yolsuzluk skandalını iktidarını devirmeye yönelik dış güçler ile yerli işbirlikçilerinin bir komplosu olduğuna inandırmaya çalışıyor. Daha vahimi, gizli yürütülmesi elzem olan soruşturmaları ve yargı sürecini kontrol altına almaya çalışıyor. Dahası, son derece tehlikeli bir söylemi benimsemiş durumda: İstiklal savaşından, vatan hainlerinden söz ediyor.
İlginç bir araştırma
İşin içinden nasıl çıkılacağını doğrusu kestiremiyorum. Ama şundan eminim: Tünelin ucunda ışığı görebilmemiz için 30 Mart kritik bir dönüm noktası olacak. Haziran 2011’de iktidar partisinin kazandağı yüzde 50 desteğin sayın Başbakanın tek adam tutkusunu kamçıladığı kanaatindeyim. Oysa yüzde 50’nin verdiği güç çok daha farklı bir yönde kullanılabilirdi. Artık iktidar partisinin oy oranında esaslı bir düşüş şart oldu.Tehlikeli gidişatı ancak seçmen durdurabilir. Bunun için AKP’ye destek veren ama partinin demir çekirdeği içinde yer almayan seçemlerin yapacağı uyarı hayati öneme haiz.
Bu mümkün mü? Yolsuzluk soruşturmaları, vahim iddialar, iktidarın anti demokratik girişimleri tarafsız seçmeni nasıl etkilyecek? Bu sorulara yanıt ararken çok ilginç bir araştırma keşfettim. Bu araştırmanın bulguları bize ışık tutabilir. Newyork Üniversitesin’den Joshua Tucker adlı bir siyaset bilimci Electoral Review adlı derginin 2013 Eylül sayısında bir makele yayınlamış:”Ekonomi, yolsuzluk ve oy: İsveç ve Moldova’dan deneysel bulgular”. Tucker şu soruya yanıt arıyor: Yolsuzluğa karşı duyarlılığın yüksek olduğu bir ülke ile düşük olduğu bir ülkede seçmen ciddi yolsuzluk iddialarının varlığında ekonomik gidişata bağlı olarak nasıl davranır?

Bu soruya yanıt verebilmek için yolsuzluğa çok duyarlı İsveç ile (Uluslararası yolsuzluğu algılama endeksinde 177 ülke arasında 3. Sırada) çok az duyarlı Moldova’da (aynı endekste 102. Sırada) deneysel bir anket yapmış. Bulguları şöyle: İsveçli seçmenler ekonomik gidişat nasıl olursa olsun iktidarı cezalandırıyor. Buna karşılık Moldova’da, eğer ekonomi iyi gidiyorsa yolsuzluk iddiaları seçmen davranışını fazla etkilemiyor. Ama eğer ekonomi kötü gidiyorsa Moldavyalı seçmen iktidarı cezalandırıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder