Anadolu Hisarı çarsısı |
Yıl
başında Anadoluhisarı’nın son üç bakkalından bir olan Kafkas bakkal kapandı. Bu semtte yaşamaya başladığımız
yaklaşık 30 yıl önce cami kavşağındaki ahşap binanın alt katında ‘sinekli
bakkal’ diye adlandırdığımız bakkal vardı. Oradan Boğaz yoluna inen sokakta bir
yorgancı çalışırdı. Önce onlar kapattı. Aynı sokakta bir ciltçi, hemen yanında
kundura tamircisi yanında da bir terzi calışırdı. Önce ciltçi ardından kundura
tamircisi onun ardından da terzi kapandı. Terzinin terk ettiği dükkan bir kadın
tarafından tadilatçı olarak çalıştırıldı ama o da kapattı. Dere boyundaki Kızıl
serçe sokaktaki bakkal da kapattı.
Bugün
DİA’nın bulunduğu binada küçük bir ana okulu açılmıştı. Bizim küçük oğlan Yaman
da bir süre gitmişti. Ana okulu bir kaç yıl dayandı sonra Hisar’ı terk etti.
Bir de kalaycımız vardı. Epey direndi ama sonunda o da kapattı. Yerine pideci
açıldı. 5-6 yıl sonra o da kapattı. Otobüs durağının arkasındaki yufkacı
dükkanı oldukça uzun ömürlü oldu. Ama 2 yıl önce o da kapıya kilit vurdu. Yanında
elektronik alet tamircisi vardı kapandı. Halen unlu mamul satıcısı dükkanda
önce bir bakkal ardından kadın kuaförü ve eczane faaliyet gösterdiler bir süre.
Cadde üzerinde elbise temizleyicisi, yanında da tuhafiyeci vardı. Hepsi kapandı.
Yerlerine bir dönem sabuncu ile
billuriyeci açılmıştı, onlar da kapandı. Oğuz bakkalın yanında da kadın kuaförü
vardı o da kapandı. Yanındaki kasabın ise kapanalı yıllar oldu. Daha anılacak
esnaf zayiatı var ama bu kadar yeter.
İstatistikler
doğruluyor
Bu
keder verici esnaf kıyımı cereyan ederken Anadoluhisarı’nın yakınına önce
Carrefour, sonra Migros sonunda da semtin göbeğine DİA açıldı.
Anadoluhisarı’nın kaybolan esnaf dokusunun öyküsünün okurlara yabancı geldiğini
hiç sanmıyorum. P
Pek çok semtte bu öykünün
benzerlerinin yaşandığına kuşkum yok. Tarım
dışında kendi hesabına çalışan erkeklerin sayısını veren aşağıdaki grafik de
beni doğruluyor. Esnaf sayısını doğrudan veren istatistiklere sahip değiliz.
Bununla birlikte tarım dışı sektörlerde kendi hesabına çalışan erkek sayısının
iyi bir gösterge olduğunu kabul edebiliriz
TÜİK
Hanehalkı İşgücü Anektleri1994’de tarım dışında 1 milyon 648 bin kendi hesabına
çalışan erkek istihdamı olduğunu gösteriyor. Bu sayı 2005’e kadar 2 milyon 186
bine çıkıyor. Ardından hızlı bir düşüş başlıyor. Tam da büyük alış veriş
merkezleri furyasının başladığı dönem. Kendi hesabına çalışan istihdamı 2011’de
1 milyon 751 bine düşüyor. Altı yılda 435 bin net istihdam kaybı. Bu rakamın
esnaf kıyımını tüm dehşetiyle yansıtmadığını belirtmeliyim. Bu arada avukat,
mali müşavir, doktor gibi kendi hesabına çalışan grubundaki modern istihdam
artışını da hesaba katmak lazım. Ayrıca Anadoluhisarı’nın esnaf öyküsünün gösterdiği
gibi açılan ve kapanan dükkan rotasyonunu da yansıtmıyor.
Kapitalistleşme
tam gaz
Gerçek
şu ki perakende ticaret sektörü son yıllarda hızlı bir ‘modernleşme’ süreci
yaşıyor. Joseph Schumpeter’in “yaratıcı yıkıcılık” kavramıyla ifade ettiği
tipik bir kapitalistleşme süreci söz konusu. Büyük mağazaların yıkıcı rekabeti
altında geleneksel esnaf yok oluyor. Kendi hesabına çalışanların yerini ücretli
çalışanlar alıyor. Ancak sanılmasın ki dükkanı kapatan esnaf ücretli işçi
oluyor. Bu dönüşüm hiç de kolay değil. Zaten büyük mağazalarda çalışan dükkanını
kapatmış esnafa rastladığımı hatırlamıyorum. Bu sancılı sürecin kaçınılmaz
olduğunun farkındayım. Ama ben yine de Anadoluhisarı’nın tarihe karışan
geleneksel esnafını özlüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder