IMF Baş iktisatçısı Olivier Blanchard |
Ekonomik
kurumlarda çalışan iktisatçılar iktisat politikalarına yol göstermek amacıyla
gelecekle ilgili tahminlerde bulunurlar. Bu tahminleri yaparken iktisat
teorisinin bulgularını, bu bulgulardan yola çıkılarak inşa edilmiş modelleri ve
bu modellere dayanan ampirik araştırmaları kullanırlar. Ne ki, tüm bu araçlar
çoğu zaman ekonomik gerçekleri iyi yansıtmaktan uzaktırlar. Diğer ifadeyle
hatalıdırlar. Sorun şu ki bu hatalar akademik makalelerde yapılan hatalarda
olduğu gibi yazarlarını bağlayan beceriksizlikler gibi masum değildirler.
Yanlış politikaların uygulanmasına neden olabilirler. Yanlış politikalar da
daha düşük büyüme ve daha yüksek işsizliğe yol açarak topluma yüklü bir fatura
çıkarabilir.
Geçtiğimiz
aylarda tahmin hatalarına ve sonuçlarına dair basına pek yansımayan hararetli
bir tartışma başladı. IMF’in baş iktisatçısı neo-keynesçi Olivier
Blanchard (Dainel Leigh ile) geçen yılın Ekim ayında yayınlanan IMF’in
World Economic Outlook’unda ilginç bir kutu yayınladı. Bu kutuda özellikle
durgunluk dönemlerinde tahmincilerin mali politikanın gelir etkilerini yanlış
tahmin ettiklerini, dolayısıyla büyüme ve işsizlik tahminlerinde de
yanıldıklarını savundu. Analize bir dizi eleştiri gelince kısa süre önce IMF
çalışma tebliği olarak “Growth Forecast Errors and Fiscal Multipliers” (“büyüme
tahmini hataları ve mali çarpanlar”) başlıklı yeni bir çalışma yaptılar. Bu
çalışmada ilk analizlerini bir dizi sınavdan geçirerek görüşlerinin arkasında
olduklarını ikna edici şekilde ortaya koyuyorlar.
Konu
oldukça teknik. İktisatçı olmayanların da anlayabilmesi için dilim döndüğü
kadar basitleştirmeye çalışayım. Bütçede yapılacak 100 TL’lik harcama kısıntısının
/ artışının ya da vergi indiriminin / yükseltilmesinin toplam gelirde yapacağı
nihai değişime “mali çarpan” diyoruz. Normal zamanlarda bu nihai etki belirli
bir gelişmişlik düzeyindeki ekonomilerde 50 TL civarında tahmin ediliyor. Buna
karşılık durgunluk dönemlerinde, özellikle faizler sıfıra dayanıp para politikası
etkisini kaybettiğinde Blanchard mali çarpan etkisinin 2-3 kat arttığını
gösteriyor. Nedenleri ayrı bir konu.
Daha az
işsiz olabilirdi
Durgunluk
dönemlerinde mali çarpanların değerlerinin gerçekte olduklarından daha düşük kabul edilerek istikrar programları
tasarlamanın vahim sonuçları söz konusu. 2008 yılanda başlayan küresel krizin
aşırı kamu borcundan muzdarip Avrupa ülkelerinde yıkıcı etkileri oldu.
Yunanistan’da, Portekiz’de, İrlanda’da İspanya’da kamu borçları patladı, diğer
ülkelerde de büyük artışlar oldu. Durgunluk ortamında kamu borçlarının
hafifletilmesi ister istemez gündeme geldi. Bunun yolu da ilk aşamada bütçe
açıklarını köklü biçimde azaltmak için kamu harcamalarını kısıp vergi gelirlerini
artırmaktan geçiyordu. Ama ikinci aşamada büyümenin desteklenmesi , en azından
ekonomik küçülmenin asgariye indirilmesi gerekiyordu.
Tam
da bu noktada Troyka’nın (IMF, Avrupa Birliği Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası
ortaklığı) istikrar programları çuvalladılar. Mali çarpanları normal zamandaki gibi
zannettiklerinden büyüme tahminlerinde yanıldılar. Başta Yunanistan olmak üzere
kemer sıkan ülkelerde ekonomik küçülme
her yıl tahminlerden daha fazla oldu. Dolayısıyla işsizlik de her defasında
tahmin edilenden daha yüksek çıktı. Eğer bu hatalar yapılmamış olsaydı, ya da
en aza indirgenebilseydi, kemerler zamana yayılarak sıkılabilir, dolayısıyla
daha az küçülme ve daha az işsizlik olabilirdi. Böyle bir “itirafın” IMF’den
gelmesi de ayrı bir ironi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder