Cuma günü açıklanan Kasım ayı
işgücü istatistikleri hayli şaşırtıcı gelişmeleri açığa çıkardı. İşsizlik oranı
bir yıl öncesine kıyasla 0.4 yüzde puan artarak yüzde 9,4’e yükseldi. Şaşırtıcı
olan bu değil. Zaten artış bekleniyordu. 2012’de büyümenin yüzde 2,5 civarı
gibi oldukça düşük bir düzeye gerilediğini biliyoruz. Düşük büyümenin istihdamı
yeterince artıramaması, dolayısıyla işsizlikte artışa neden olması beklenirdi.
Ancak gelişmeler bu basit nedenselliği doğrulamıyor. İşsizlik artış eğiliminde
ama istihdam yetersiz kaldığı için değil işgücü daha hızlı arttığı için.
Kasım 2011’den Kasım 2012’ye
işgücüne 1milyon 225 bin kişi eklendi. Eylül ve Ekim rakamları işgücünde sıra
dışı bir artışın işaretlerini veriyordu. Kasım rakamları sıra dışılığı adeta
bir muammaya dönüştürdü. Hane halkı işgücü anketlerinin yeni serisinin
yayınlanmaya başladığı 2005’ten Kasım 2012’ye işgücü artışı hiç bu kadar yüksek
olmamıştı. Kriz öncesi ortalama eğilim 600 bin civarındaydı. Kriz sonrasında ortalama
artış 700 binin üzerine çıktı. Ama bir milyonu geçen bir artış oldukça
şaşırtıcı. İstihdam artışı da öyle. Çalışan sayısı bir yılda 1 milyon 24 bin
kişi arttı. Büyüme bu kadar düşmüşken istihdamın bu kadar artması da hiç normal
değil. Bu yüksek artış çok büyük ölçüde hizmet sektörünün istihdam iştahından
kaynaklandı. (Bkz. 13 Aralık tarihli, “İstihdamı hizmetler sürüklüyor”). İşsiz
sayısı da sonuçta 201 bin artmış oldu.
İşsizlik kadınlarda artı erkeklerde
düştü
Ne var ki, bu şaşırtıcı
gelişmelerden daha da şaşırtıcı olanı bu olağanüstü yüksek artışların çok büyük
ölçüde kadınlardan kaynaklanmış olması. Kasımdan Kasıma işgücü 1 milyon 225 bin
arttı demiştik. 668 binini kadınlar oluşturuyor. Keza 1 milyon 24 binlik
istihdam artışının 497 bini kadın. Yani işgücü ve istihdam artışlarının
yaklaşık yarısı kadınlardan kaynaklanmış durumda. Oransal artışlar daha da çarpıcı: Kadın
işgücünün yüzde 8,6, istihdamın da yüzde 7 oranında arttığı görülüyor. Sonuç
olarak işsizler ordusuna eklenen 201 kişinin 171 bini kadın. Bu bakımdan kadın
işsizlik oranındaki zıplama şaşırtıcı değil. Kasım 2011’de yüzde 10,4 olan
işsizlik oranı geçen Kasında yüzde 11,4 yükselmiş. Erkek işsizlik oranında ise,
sıkı durun, az da olsa düşüş var. Yüzde 8,6’dan 8,5’e geriliyor.
Kadın istihdamındaki
olağanüstü artışın tarımdan kaynaklandığını düşünebilirsiniz. Ama çok
yanılırsınız. Tarımda kadın istihdam artışı 14 binden ibaret. Bu artışın kendi
işini yaratmaya çalışan kadınlardan kaynaklanmış olabileceğini de
düşünebilirsiniz. Yine yanılırsınız. Kendi hesabına çalışan kadın artışı sadece
24 bin. Uzatmayalım 497 binlik kadın istihdam artışının 405 bini ücretlilerden
oluşuyor. Durun daha bitmedi. Bu 405 binin yüzde 47’si yüksek öğrenim mezunu,
yüzde 46’sı ise ilköğretimden daha düşük eğitime sahip. Lise mezunlarının payı
yüzde 7’den ibaret. Tek kelimeyle tuhaf! Yaşları itibariyle de baktım. Bu 405
bin ücretli kadının yüzde 44’ü 30-39 yaş aralığında, yüzde 47’si de 40-54
aralığında. Yani ezici çoğunluk orta yaşta. Bütün bu olgular açıklanmaya muhtaç
bilmeceler.
Peki ne oldu da
kadınlarımızın çalışma aşkı birden depreşti? Doğrusu bilmiyorum. Önce kadın
işgücünde ve istihdamda bir süredir gözlemlenen olağanüstü artışların kalıcı
olup olmadığına bakmak lazım. Biraz daha bekleyelim. Eğer bir ölçme sorunu
yoksa daha kapsamlı ve ayrıntılı bilgiye ihtiyaç var. Bunun için de 2012
yılının mikro datasının yayınlanmasını beklemek gerekiyor. Umarım
kadınlarımızın çalışma aşkı kalıcıdır. Buna ihtiyacımız var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder