19 Mart 2014 Çarşamba

İşsizlikte sert düşüş

Geçen hafta Çarşamba yazamadım. Pazartesi günü düşüp sol ayak bileğimi kırınca yazacak zaman olmadı. Bu kaza olmasaydı TÜİK’in yeni açıkladığı yıllık 2013 istatistiklerini kullanarak bölgesel işsizlikte öne çıkan ilginç bulguları yazacaktım. Yerel seçim öncesi ilginç bir konu olurdu. Bugün için yazarım diyordum. Ama Pazartesi günü açıklanan Aralık dönemi HİA rakamlarında işsizlikte beklemediğıim ölçüde sert düşüş olduğunu görünce konuyu değiştirdim.
            Önce şunu belirteyim: İşgücü piyasasındaki güncel gelişmeleri mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı verilerle takip etmek en doğru yol. Çünkü tarımda istihdam oldukça oynak olabiliyor. Örneğin, Kasım döneminden Aralık dönemine tarım istihdamında 50 bin kadar artış olmuş. Arızi olduğunu düşünüyorum. Uzun süredir tarım istihdamı düzenli azalıyordu. Bu son artışa rağmen tarım istihdamının geçen bir yılda 180 bin kadar azaldığını not edelim.
Tarım dışı istihdamda güçlü artış
            Kasımdan Aralık’a mevsim etkilerinden arındırılmış rakamlara göre tarım dışı işisizlik oranı yüzde 12’den 11,6’ya geriledi. Bu gerilemenin nedeni tarım dışı istihdamın 156 bin artması. Bu son bir yılda gözlemlenen en yüksek dönemsel artış. Aslında işsizlikte düşüş yeni değil. Ekim ve kasım dönemlerinde de düşüş söz konusuydu. Oysa işsizlik oranları bir yılı aşkın süredir ılımlı bir yükseliş eğilimi sergiliyordu. Ekim ve Kasımda gözlemlenen düşüşün arızi olma ihtimali vardı.  Ancak arda arda üç dönem düşen işsizlik oranının arızi bir durumdan ziyade düşüş yönlü yeni bir eğilimin varlığına işaret ettiğini düşünüyorum.
            Tabi akla hemen iki soru geliyor: Bir, işiszilkteki düşüş eğilimini nasıl açıklayabiliriz? İki, bu eğilim devam eder mi? Türkiye işgücü piyasasında işsizliği esas olarak iki etken belirliyor: Büyüme ve büyümenin istihdam yaratma kapasitesi. Aslında işgücü değişimleri de bir etken. Ancak şahsi gözlemlerim kriz dönemleri dışında, yani normal zamanlarda, işgücü artışlarının yapısal trendinin üzerine ancak istihdamdaki güçlü artışlar meydana geldiğinde çıktığını söylüyor. Basitçe şöyle de söyleyebiliriz: Normal zamanlarda işgücü artışını büyük ölçüde isithdam artışı belirliyor.
Kritik etken büyüme
            İstihdamı büyüme ve büyümenin işgücü yaratma kapasitesi belirlediğine göre bu ikilide durum nedir bir bakalım. Betam 2013’ün ikinci yarısında yıllık büyümeyi yüzde 4,8 tahmin ediyor. Kesin rakamı mart sonu öğreneceğiz ama fazla yanılacağımızı sanmıyorum çünkü 3. Çeyrek büyümesi zaten belli. Geçen yıl büyüme açısından zayıf bir ilk yarıdan sonra güçlü bir ikinci yarı yaşandı. Aynı dönemde ise tarım dışı istihdam artışı yüzde 3,3 olarak gerçekleşti. Büyüme-istihdam esnekliği (büyümenin istihdam yaratma kapasitesi) yaklaşık 0,7 çıkıyor. Bu oldukça yüksek bir rakam ama sürpriz değil. 2009 ertesinde büyümenin istihdam yaratma kapasitesinin hizmet sektöründeki güçlü istihdam artışları sayesinde bir hayli yükseldiğini biliyoruz. 0,7 esneklik son dört yılın ortalaması ile fazlasıyla uyumlu.

            Demek ki işsizlikte düşüş eğilimi şaşırtıcı sayılmaz. Peki bu düşüş devam eder mi? Bu sorunun yanıtını birinci sorunun yanıtında aramalıyız. Önce şunu belirteyim: Hizmet sektöründe güçlü istihdam artışlarının, dolayısıyla büyümenin yüksek istihdam yaratma kapasitesinin daha bir süre devam etmesini bekliyorum. Geriye büyüme kalıyor. Yıl başında 2014 büyümesini yüzde 2,5 civarında beklediğimi açıklamıştım. Tahminlerin çoğu da bu yönde. Dolayısıyla, işsizliğin bir iki dönem daha azalmaya devam ettikten sonra yeniden ılımlı bir artış eğilimine girmesini bekliyorum. Büyümeyi yakından takip etmekte yarar var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder