Bu yılın ilk enflasyon raporu Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından
pazartesi günü açıklandı.
Raporun
ve Başçı’nın Cumhurbaşkanı’nın para-faiz politikasına yönelik şiddetli
eleştirilerine dolaylı da olsa ne yanıt vereceğini merak ediyordum. Rapor
dolaylı olarak yanıt veriyor. Başçı da soru-yanıt bölümünde doğrudan yanıt
verdi. Rapor özet olarak, “Merak etmeyin enflasyonda esaslı bir düşüş olacak ve
bu düşüşe paralel olarak faiz indirimi politikamız devam edecek, büyüme de
geçen yıla kıyasla daha yüksek olacak.” diyor. Başçı ise “Ocak ayı yıllık
enflasyon yeterince düşük olursa Para Politikası Kurulu’nu (PPK) 4 Şubat’ta
toplar faizleri gözden geçiririz.” dedi.
Bu
yanıtlar Cumhurbaşkanı’nı ve yakın çevresini tatmin eder mi bilemem. Bunu
önümüzdeki günlerde öğreniriz. Büyük olasılıkla ‘negatif reel faiz lobisi’
biraz bekleyecek. Ocak ayı enflasyonu bayağı düşük gelir ve PPK acil olarak
toplanıp politika faizini 50 baz puan daha düşürürse, Saray ile Merkez Bankası
arasındaki faiz kavgası bir süre rafa kalkar. Enflasyon raporunu izleyerek
Merkez Bankası’nın 2015’i nasıl öngördüğüne yakından bakalım. En önemli mesaj
bu yıl yıl sonu enflasyon tahmininin ortalama yüzde 5,5 olacağı. Bu güne dek
Merkez Bankası’nın yıl başında yaptığı enflasyon tahminlerini tutturduğu
görülmedi. Ama bu kez tahminlerin, en az bu yıl için doğru çıkabileceği
kanaatindeyim. Yıl başı yazımda yıl sonunda enflasyonun baz etkisi, petrol
fiyatları ve normalleşen gıda fiyatları ile yüzde 6 civarına inmesini
beklediğimi yazmıştım.
Rapor
da aşağı yukarı bunları söylüyor. Ama dahası para politikasında sıkı duruşu
bırakmayacağını bir kez daha vurguluyor. Piyasaya para verirken uyguladığı faiz
son dönemde politika faizi olsa da gecelik faiz silahını elinde tuttuğunu sık
sık hatırlatıyor. Gecelik faiz koridorunun tepesi yüzde 11,25’te duruyor. Başçı
önümüzdeki aylarda politika faizini indirirken koridorda daha temkinli
olacaklarını söylüyorlar. Yani gerekirse, özellikle dış gelişmelere bağlı
olarak, fiilen uygulanan faizi yükseltebilirler.
Bu kez
Merkez Bankası enflasyon konusunda daha sağlam duruyor gibi gözükse de bazı
riskleri göz ardı etmemek gerekiyor. Baz etkisi sağlam bir argüman. En azından
nisana kadar yıllık enflasyon düşmeye devam eder, çünkü geçen yıl çok yüksek
olmuştu. Gıda fiyatlarında sorun çıkmaz. Bu yıl kuraklık beklenmiyor. Bizim
enflasyonun baş sorumlusu döviz kurunun ise sakin olması bekleniyor. Merkez
Bankası bu konuda kendine güveniyor. Bu tabii aynı zamanda siyasal baskıyla
faizleri düşürmeyeceği anlamına da geliyor. Geriye petrol fiyatları kalıyor. Bu
kalemden büyük bir katkı gelmeyebilir. Geçen yazımda anlatmaya çalıştığım gibi
önümüzdeki aylarda petrol fiyatları 60-70 dolar seviyesine çıkabilir.
Geriye
faiz kavgasının ana unsuru büyüme kalıyor. Rapor bu yıl büyümenin geçen yıla
kıyasla daha yüksek olacağını söylüyor. Merkez Bankası Avrupa’da canlanma,
sınırlarımızdaki savaşta da yatışma beklemediği için ihracattan umutlu değil.
Ama özel tüketimde ve özel yatırımlarda bir canlanma bekliyor. Buna karşılık
öngörülen sıkı bütçeye sadık kalınmasını bekliyor. Bu açıklamalardan Merkez
Bankası’nın yüzde 4 civarı bir büyüme beklediğini çıkarabiliriz. Bu da Orta
Vadeli Program’a uygun.
Bu
noktada iki soru sorabiliriz. 1) Bu büyüme Cumhurbaşkanı’nı tatmin eder mi? 2)
Büyüme yüzde 4’ü bulur mu? Birinci soruya yanıtım “hayır” olur. Ama bu büyüme
hükümetin resmi programları ile uyumlu olur. İkinci soruya ise 2015 yazımda
yanıt vermiştim. Şahsen yüzde 3 civarı bir büyüme bekliyorum. Ancak
enflasyondan taviz verilerek iç talep fazlasıyla canlandırılırsa büyüme
yükselebilir.